Bireysel Gelişim
İnsan dikkatini nereye odaklamış ise enerjisi oraya akar*(alıntı Günlük hayatta yaşanılan bir anlık olay tüm gününüzü etkileyebilme enerjisine sahiptir. Bu oldukça ciddi ve dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Olumlu bir şey tüm gününüzü güzel geçirmeni sağlayacakken olumsuz bir durum tüm gününüzü mahvedebilir. Tüm gününüzü tek bir olaya feda ederek kontrolü kaçırmak oldukça can sıkıcıdır. Günlük […]
Hayatımızı seçimlerimizle yaşarız. Küçük yaşlardan itibaren zihnimizin genel çalışma modeline göre alışkanlıklar belirleriz. Bu alışkanlıklar bugünkü yaşamımızda bizi mutlu ya da mutsuz eder. Mutlu eden, hayatımızı istediğimiz yönde etkileyen alışkanlıkları gözü kapalı benimseriz. Diğer yönde olumsuz kayıtlarla oluşmuş, olmasını istemediğimiz, potansiyelimizin ortaya çıkmasını engelleyen, hayallerimize ulaşmamızda ayak bağı olan ya da yaşam kalitemizi düşüren modeller […]
Felsefe kitaplarında geçen size tanıdık gelebilecek bir çoğumuzun bir yerlerde görüp okuduğu bununla beraber her defasında beni yeniden etkileyen bir hikayeyi paylaşmak istiyorum. Adamın biri sabaha karşı okyanus sahilinde, güneşin doğuşunu izlemek ve yürüyüşünü yapmak için sahile inmiş. Uzakta sahilde birini görünce biraz yaklaşır ve o kişinin, sahile vuran deniz yıldızlarını okyanusa atan bir çocuk […]
Bu dramatik duyguyu en çok evladına öfkesini tutamayan annelerden duyarım: -O uyuyunca oturuyor onu izliyor, ona bağırdığım için kendime kızıyorum. Uyanınca ona iyi davranacağıma dair kendime söz versem de uyanınca o etki yok oluyor, beni yine öfkelendiriyor… Örnekleri çeşitlendirecek olursak; geçici bir işe giren bir bireyi izleyelim, adı üstünde geçici girmiştir o işe çokta özverili […]
Toplum olarak acıdan beslenmeye yatkınız. Acılı hayat hikayeleri hemen dikkatimizi çeker, mutlu hikayeleri önemsemez hatta birgün mutlaka bozulacağına ikna olur ve bunun tesellisini etrafımızdakilerede veririz; Kendi mutsuzluğumuza, yetemediğimize tahammül edemez herkesin öyle mutsuz olmasını dileriz. Harika devam eden bir evlilik 10 yıl sonunda sorunlar yaşayıp bunu yansıttıklarında zaten olması gereken olmuşcasına gizli bir memnuniyet vardır. […]
İbn Haldun’un dediği gibi: coğrafya kaderdir. Kişi, hayatında kendi tercihlerini yaparak dünyaya gelmez. Dünyaya gelirken, bulunduğu şartları konumunu tercih edemez. Yaşamın ilk yılları tamamen kendisinin kontrolü dışında bir ortamda geçer ve gelişimi bu şartlarda tamamlanır. Yaşamın geri kalanının çizgisini belirleyecek olan bu dönemin önemi büyük olmakla birlikte karakter ve kişiliğinin oluşmasında etkilidir. İlk çocuklukta yaşanan […]
İnsan yaratılışı gereği sürekli öğrenir ve gelişir. Hayatında onu rahatsız eden, değiştirmek istediği ya da sadece daha iyi olmasını istediği durumlarla karşılaşır. Değişim gerektiren, yenilenmesi gereken bir durum bir davranış ise bu belli bir emek gerektirecek bir süreç olacaktır. Kişi kendi gerçeğini kabul etmediği ve kendi ile yüzleşemediği sürece hayatında süregelen döngüyü değiştiremez. Hayatında yolunda […]
Anlayamadığını eleştirerek yok saymaya çalışan toplum yapısında gençlerin hedefsizliği çok fazla konu olmaktadır. Gençlerin başıboş, boş vermiş bir halde dolaşmasından rahatsız olan şikayet ekibi, gençlerin hayata bakışını anlayamadığı sürece aralarında kalan mesafeyi artırmaya devam edecektir. Doğru yönlendirme ile gençlere hayatları hakkında nasıl yol çizmeleri gerektiği anlatılabilir iken sadece eleştirmeyi tercih edenler kaybeden tarafta kalacaklardır. Bir […]
İnsan ait olma hissine muhtaç olarak doğar ve doğduğunda bir bakıcıya muhtaçtır. İki ayrı bakım veren kişi olduğunda kafası karışır. Tek bir anne olmalıdır onun için. 3 yaşa kadar annenin mümkün olduğunca tek bakım veren kişi olması beklenir. Bireyin, aileye, barınağa, bir yere ait olma muhtaçlığı vardır. 6 yaşa kadar ev taşınmaları, şehir değiştirmeleri gibi […]
Birey, doğumundan ölümüne dek ihtiyaç ve istekleri ile yaşar. Fiziksel ihtiyaçlar kadar duygusal istek ve ihtiyaçları da mevcuttur; Bunlar şu sekilde listelenebilir; Sevilme isteği olduğu kadar sevme ihtiyacına da sahiptir. Değer görmeyi ister, değer vermeye de ihtiyacı vardır. Öğrenmeyi ve öğretmeyi, sevme duygularını da duygusal gereksinimleri karşılar. Konumuzda söz ettiğimiz nokta ise anlaşılma duygusu. Birey, […]