wso shell
Blog
Hayatımızı seçimlerimizle yaşarız.
Küçük yaşlardan itibaren zihnimizin genel çalışma modeline göre alışkanlıklar belirleriz.
Bu alışkanlıklar bugünkü yaşamımızda bizi mutlu ya da mutsuz eder.
Mutlu eden, hayatımızı istediğimiz yönde etkileyen alışkanlıkları gözü kapalı benimseriz.
Diğer yönde olumsuz kayıtlarla oluşmuş, olmasını istemediğimiz, potansiyelimizin ortaya çıkmasını engelleyen, hayallerimize ulaşmamızda ayak bağı olan ya da yaşam kalitemizi düşüren modeller bulunmaktadır.
Kişiyi olumsuz yönde etkileyen bu modeller, en çok kişinin iç dünyasını etkiler.
İz düşümü ise sosyal ilişkiler ve kariyer alanında görülür.
İliskilerden, kariyer ve paradan bahsetmek, ilk söylemde klasikleşen kelimeler klişe konular gibi görünse de yaşamımızın parçası ve yola devam ederken ihtiyaç listemiz sayılacak alanlardır.
Yaşam alanımızda var olan tıkanıkları fark etmediğimizde sistemin bize hatırlatma biçimleri vardır.
Olumsuz kayıtlarımızı yenilemediğimizde, bu hatırlatmalar ağır izler bırakabilir.
Borçlanma, iflas, çocukla çatışma, eşle anlaşamama, zehirli ilişkiler, bağımlılıklar, verilen kayıplar ve ayrılıklar…
Bazen de tam tersi hayatımızdaki yenilikler, şehir değişikliği, evlilik, çocuk sahibi olma, yeni işe girme gibi rutinimizi değiştiren faktörler hızlı etkiler.
Değişen yaşam koşullarına uyum sağlayamamak, var olan alışkanlıklarımızla şekillenir.
Duygusal ve sosyal alanda çıkmaza sürükleyen en büyük etken olan bu alışkanlıkları fark etmeyi ilk adım sayabiliriz.
Yaşam modelimizi değiştirerek yahut olana razı gelerek bir seçim yaparız.
Değişim için karar verdiğimizde, değişmek istediğimize dair ilk seçimi yaparız.
Bununla beraber bu seçimi yaptık diye çok ani bir değişim beklemek, hem duygusal açıdan hem bedenen yanıltıcı ve yorucu olabilir.
Örneğin;
Yıllarca aynı yoldan evine gelen birine farklıi bir yol tarif ettiğinizde, diğer yoldan daha kestirme olsa bile o yolunu değiştirmek onun zaman olarak alışkanlık kazanmasına bağlıdır.
Peki alışkanlık nasıl kazanılır?
Baska taraftan bakabildik, karar aldık, seçim yaptık… sonra niyet ederiz.
Niyet; olmasına gönül vermek, umut etmektir. Gerçekleştirmenin tohumudur.
Niyet mayalamaktır.
Niyet canlanmak ne istediğini bilir olmaktır.
Diğer aşama eylemdir.
Eylem harekete geçmektir.
Eylem başlamaktır.
Eylem yola çıkmaktır.
Yola ne için çıktığımız amacımızı belirler.
Eyleme geçen bireyin, iradeye ihtiyacı vardır.
İrade zaman zaman motivasyon gerektiren, zaman zaman dinlence isteyen bunlarla beraber süreklilik isteyen yaşam disiplinidir.
İrade olmadan, istekler hızla geçiştirilir.
Eylemler ve söylemler havaya karışır atmosferde iradesini kullanan bireylere enerji olarak gider ve sizden uzaklaşır.
Hayallerimizi başkasının yaşadığını gördüğümüzde olumsuz alışkanlığa dönüşmüş otomatik pilottaki yapımız kıskançlığa, hasede bunalıma, öfkeye, kaygıya, isteksizliğe düşük yaşam enerjisine yol açar. Alışılagelmiş mutsuzluklarımız kronikleşir ve yaşamdan soyutlanmaya başlarız. Burada değişim beklemek değil değişimi oluşturmak gerekir. Böylece yaşamımızda aktif, heyecanlı, istekli ve kalite vaadeden bir döngüye başlangıç yapabiliriz.
Başlangıç yapabilmek, adımlar atabilmek için harekete geçmek için hep bir motivasyon ararız.
Oysa motivasyon, dinlenme molalarında yeniden harekete geçebilmeyi ve devam etmeye yardımcıdır.
Peki burada en önemli faktör, ilk harekete geçirecek olan sizce nedir?
Karar almak?
_ Ne istediğini bilmek…
Seçim yapmak?
_Ne yöne gideceğini bilmek…
Niyet etmek?
_Isteklerini onaylamak…
Eyleme geçmek?
_Hareket etmek…
İrade kullanmak?
_Kararlı olmak…
Motivasyon sağlamak?
_Neden yola çıktığını hatırlamak…
Sürdürebilmek?
_Sabır ve gayretle umut ederek devam etmek…
Şunu farketmeliyiz ki, hangi cümleyi çıkarsak değişimin döngüsünü oluşturacak çarkın bir dişini sökmüş oluruz.
İyileşmek elimizde.
Yüksek yaşam standartı elimizde.
Hareketi durduran tek yanılgımız, isteklerimizin bize sunulmasını beklemek.
Hâlbuki biliriz ki, herkes kendi mutluluğunu kendi doğurup büyütür.
Bize sunulan hayatı biraz emek verdiğimizde kıymetini bilinerek üst bilinçle yaşarız.
Bize sunulması için talepte bulunmalı elde etmek için emek vermeliyiz.
Bu cümleyi günlük yaşantımızdan örneklersek, sahip olmak istedigimiz kitap, kıyafet, mobilya veya kişisel hobilerimiz için daha uygun alabilmek için o ürünü indirime girmesi için takip ederiz, isteğimiz gerçekleşince onu hemen almaya yelteniriz.
Bu veya buna benzer herhangi bir eylem hayatınızda varsa işte tamda o örneği yaşamınızda değiştirmeyi istediğiniz olaya aynalama yapabilir, modelleyebiliriz.
Üzerinde düşünülmüş bir yaşam gerçeği ne kadarda kıymetli tıpkı kalbin gibi…
Istediğimiz aşk, para, kariyer veya huzur kapıları açtığımızda tam olarak orada beklediklerini göreceğiz.
Öyleyse niçin yaşamayalım?
Hanife Eldem
Yaşam modelimizi değiştirerek yahut olana razı gelerek bir seçim yaparız.
Üzerinde düşünülmüş bir yaşam gerçeği ne kadarda kıymetli, tıpkı kalbin gibi…
Üzerine düşünmek
Yaşam gerçekleri
Kıymetini fark etmek
Harekete geçmek 🙂
Kaleminize sağlık efem
Vakit ayırıp okumanıza minnettarız efendim