Blog
Neden affetmekte zorlanıyoruz?
- Temmuz 13, 2021
- Yayınlayan: Hanife Eldem
- Kategori: Sizden Gelen&Yaşamdan Hikayeler
Nezaket Keklikçi Hocamın derlediği yazıyı sizinle paylaşıyorum
keyifli ve bol katkılı okumalar dilerim…
Nasıl ki affetmek, unutmak, kendini yeniden susitimale açmak değilse kin tutmak anlamına da gelmez.
Affetmek özgürleşebilmek için gereklidir. Çoğumuz affederek, bize zarar veren kişiyi suçsuz ya da haklı bulduğumuz anlamına geleceğini düşünürüz.
Affetmek, o kişiyi haklı bulmak değildir. Affetmek, herzaman o kişiyle ilişkiyi sürdürmek demekte değildir (sürdürüp, sürdürmemek te bir seçimdir). Affederek, o kişiye iyilik yapmış olmayız. Ayrıca o kişiyi suçlamakta değildir. Affetmek, geçmişimizdeki acı veren anılardan özgürleşmektir.
Affederek sırtımızda taşıdığımuz yükleri bırakırız.
Affetmek bir süreçtir. Birdenbire olmayabilir elbette.
Affedemediğimizde negatiflikler duygularımızı, düşüncelerimizi sarmalar.
Zaman zaman beraberinde kızgınlık ve kin duygusunu getirir hatta üstüne birde intikam isteği beslemeye sebep olabilir. Tüm bizim bu duygu ve düşüncelerimizdeki negatiflikler bizleri ruhen ve bedenen sağlıksızlaştırır.
Affedememenin getirdiği bedensel ve psikolojik sıkıntıları göz önünde aldığımızda, affetmenin aslında kendimiz için faydalı bir eylem olduğu sonucuna varabiliriz.
Hatta affetmenin bencilce bir eylem olduğu bile düşünülebilir çünkü tüm faydası affeden kişiyedir.
Peki buna rağmen neden affetmekte zorlanır insanlar dersiniz?
Dargınlığı ve kini muhafaza etmek, zarar veren kişiyi kendimizden fiziksel ve duygusal olarak uzak tutarak koruma çabasıdır çoğu zaman.
Bize yapılan hatalar sonrasında üzülür, incinir, acı çeker ve hayal kırıklığına uğrarız. Bu olumsuz duygulara karşı kendimizi korumak adına öfkenin gitmesine izin vermeyiz.
Affetmek yapılan hatayı unutmak değildir. Hafızamızda olur yaşanılanlar ve iz bırakan olaylar. Yaşanan şey her neyse izleri bizde kalmaya devam edebilse de duygusunu taze tutmak ve taşımak zorunda değiliz.
Affetmeyi seçtiğimizde, kendimizi hazır hissettiğimizde affederek acısından kurtulabiliriz.
Acıdan kurtulabilmek için önce kendimizi affedeceğiz. Gerçekte olanlara izin verdiğimiz için affedemediğimiz kendimiziz.
Bizler en çok yakınımızdakilerin yaptıkları hataları kolayca affedemeyiz. Çünkü onlara güvenmişizdir, bel bağlamışızdır, hayallerimizi onların üzerine kurmuşuzdur. Onlar için yeri gelmiş üzülmüşüzdür, yeri gelmiş kendi isteklerimizden vazgeçmişizdir.
Affetmek yanlış yapan kişiye enerji göndermekten vazgeçip kendimizi acıtan duygulardan kurtulmaktır.
Affetmeyerek aslında kendimizi cezalandırdığımızı fark edelim. Affetmek veya affetmemek hatanın tekrar yapılıp yapılmayacağını belirlemez. Affetmek o kişinin davranışını kontrol etmek için yapılan bir eylem de değildir. Başkalarının davranışları bizim kontrolümüzde değildir.
Biz ancak kendi davranışlarımızı ve seçimlerimizi kontrol edebilir ve bunların başkaları üzerindeki etkilerini gözlemleyebiliriz. Biz affetmeyi seçtikten sonra hata yapan kişinin aynı hatayı tekrar yapması ya da yapmaması onun seçimidir.
Affettiğimiz zaman, başka bir kişinin hatası yüzünden kendimizi üzmekten vazgeçer, yaşanan bir deneyime mahkum olarak yaşam sürdürmek yerine, bu olayın olumsuz etkilerinden ders alarak özgürleşebiliriz.
Affetmek güçsüz olduğumuzu göstermez. Affetmek, özgürce verilmiş bilinçli bir karardır.
Affetmek kendimize verdiğimiz değerin bir göstergesidir. İnsan gerçekten affettiği zaman, yaşadığı deneyimi hatırlar ama onu acıtan duyguları hissetmeyi bırakır. Bu yüzden affetmek bize büyük bir konfor getirir, rahatlatır.
Kıran, üzen, dağıtan, parçalayan olmamaya dikkat edelim. Pişmanlığın üstesinden gelmek ve kendimizi affetmek zorlayabilir.
Alıntı
https://instagram.com/nezaket_keklikci?utm_medium=copy_link