Blog

Oyun çocukların dünyasıdır .
Oyuncaklar ise dünyayı algılama araçlarıdır.
Gereğinde fazla oyuncak ya da dağınık oyuncak ise çocuğa yüktür.
Çocuklarda karar verme mekanizması henüz gelişmemiştir, bu sebeple fazla oyuncak olduğu zaman ve onları nasıl oynaması gerektiğini öğrenememiş çocuk; oyunları sıraya dizemez, tüm oyuncakları dağıtır ve oynamadan bırakır.
Dağılan ev, toplan/a/mayan ve oynan/a/mayan oyuncaklar ebeveynlerin en büyük şikayet listesine geçer. Şikayeti olan konuların bir çözümü var mıdır?
Evi ve çocuğun zihnini toplamaya, karar mekanizmasını geliştirmeye ilk olarak oyuncak seçiminden başlayabiliriz.
Oyuncak alırken oyuncağın kullanım amacı, çocuğun ilgisi, uzun süreli oyun kurma beceresi geliştirebilmesini sağlayan oyuncaklar tercihlerde etken olmalıdır.
Oyuncağa ayrılmış bir bütçe varsa, o bütçe aşılmamalıdır ki bu durum ebeveynlerin karar mekanizmasını kontrol eder.


Fazla oyuncak almak yerine, var olan oyuncakları onunla birlikte oynayarak oyun becerisi kazandırmak; çocuğa iyi hissettirir, o vakti ayırmış ebeveyne yeterlilik duygusu aşılar ve daha sakin olunmasına destek verir.

Var olan oyuncaklar kategorilere ayrılmalı ve belli bir düzen içinde olmalıdır. Aynı sepette tüm oyuncakların durması yerine, farkı çekmece ya da kutular oluşturarak ayrı ayrı tutulmalıdır.
Çocuk hangi oyunu kuracağına karar vererek oyuncak seçmelidir. O kategori ile oynadıktan sonra toplayıp yerine kaldırarak yeni oyunu seçmelidir.
Bu disiplin, çocukta karar verme mekanizmasını geliştirir, dikkati toplu olur, verdiği kararın sorumluluğunu alma becerisine kazandırır.
Çocuğun, kendine güveni yüksek ne istediğini bilen bir birey olmasını istiyorsak bu duruma oyuncaklarını düzene koyarak başlayabiliriz.
Çocukla kaliteli vakit geçirmek kadar vakti kaliteli kullanabilmesine destek olabilmekte onların gelişimine kazandırılabilen sistemdir.