wso shell
Blog
Toplum olarak acıdan beslenmeye yatkınız. Acılı hayat hikayeleri hemen dikkatimizi çeker, mutlu hikayeleri önemsemez hatta birgün mutlaka bozulacağına ikna olur ve bunun tesellisini etrafımızdakilerede veririz; Kendi mutsuzluğumuza, yetemediğimize tahammül edemez herkesin öyle mutsuz olmasını dileriz. Harika devam eden bir evlilik 10 yıl sonunda sorunlar yaşayıp bunu yansıttıklarında zaten olması gereken olmuşcasına gizli bir memnuniyet vardır. […]
İbn Haldun’un dediği gibi: coğrafya kaderdir. Kişi, hayatında kendi tercihlerini yaparak dünyaya gelmez. Dünyaya gelirken, bulunduğu şartları konumunu tercih edemez. Yaşamın ilk yılları tamamen kendisinin kontrolü dışında bir ortamda geçer ve gelişimi bu şartlarda tamamlanır. Yaşamın geri kalanının çizgisini belirleyecek olan bu dönemin önemi büyük olmakla birlikte karakter ve kişiliğinin oluşmasında etkilidir. İlk çocuklukta yaşanan […]
İnsan yaratılışı gereği sürekli öğrenir ve gelişir. Hayatında onu rahatsız eden, değiştirmek istediği ya da sadece daha iyi olmasını istediği durumlarla karşılaşır. Değişim gerektiren, yenilenmesi gereken bir durum bir davranış ise bu belli bir emek gerektirecek bir süreç olacaktır. Kişi kendi gerçeğini kabul etmediği ve kendi ile yüzleşemediği sürece hayatında süregelen döngüyü değiştiremez. Hayatında yolunda […]
Sevgili Özden Yalım’dan farklı bir bakış açısıyla gençlerin karar verme süreçleri değerlendirmesi… Okurken bir kitabın ilk sayfalarında gibi hissettiğim yazının devamlarının gelmesi dileğimle… İnsan, özellikle 20’i yaşlarında oldukça kararsız olabilir. Kaybedecek şeyi çok fazladır. Hayatını bu yaşlarda şekillendirir. Bu yüzden alınan her karar bir dönüm noktasına gidebilir ve genelde dönüşü zor olur. Geçen zamanınsa geri […]
Anlayamadığını eleştirerek yok saymaya çalışan toplum yapısında gençlerin hedefsizliği çok fazla konu olmaktadır. Gençlerin başıboş, boş vermiş bir halde dolaşmasından rahatsız olan şikayet ekibi, gençlerin hayata bakışını anlayamadığı sürece aralarında kalan mesafeyi artırmaya devam edecektir. Doğru yönlendirme ile gençlere hayatları hakkında nasıl yol çizmeleri gerektiği anlatılabilir iken sadece eleştirmeyi tercih edenler kaybeden tarafta kalacaklardır. Bir […]
İnsan ait olma hissine muhtaç olarak doğar ve doğduğunda bir bakıcıya muhtaçtır. İki ayrı bakım veren kişi olduğunda kafası karışır. Tek bir anne olmalıdır onun için. 3 yaşa kadar annenin mümkün olduğunca tek bakım veren kişi olması beklenir. Bireyin, aileye, barınağa, bir yere ait olma muhtaçlığı vardır. 6 yaşa kadar ev taşınmaları, şehir değiştirmeleri gibi […]
Birey, doğumundan ölümüne dek ihtiyaç ve istekleri ile yaşar. Fiziksel ihtiyaçlar kadar duygusal istek ve ihtiyaçları da mevcuttur; Bunlar şu sekilde listelenebilir; Sevilme isteği olduğu kadar sevme ihtiyacına da sahiptir. Değer görmeyi ister, değer vermeye de ihtiyacı vardır. Öğrenmeyi ve öğretmeyi, sevme duygularını da duygusal gereksinimleri karşılar. Konumuzda söz ettiğimiz nokta ise anlaşılma duygusu. Birey, […]
Sizden gelenlerde; bu ay Merdoğan’ın yazısı sizlerle… Her insan, çeşitli süreçlerden geçer ve en önemlisi her şeye rağmen hayata devam etme azmi ile yeniden doğrulur. Bu yazı küçük yaşta büyük tecrübeler kazanmış güçlü yüreklere armağandır… Bazen hayat öyle bir şeyler yaşatır ki, “Bu süreçte aldıklarımı hiçbir yerde almadım ben”dedirtir. “Bunları yaşarken tecrübelediklerim öyle çok şey […]
Yarım kalan her şey kişiye etki eder. Takıntıların, kaygıların, ertelemelerin kaynağı söylenmemiş bir söz, tamamlanmamış bir eksiklikle başlar. Geçiştirmek, görmezden gelmek sorunun kaynağını gizler. Yarım kalmış bir kitap dahi kişide olumsuz etki bırakır. Bir şeyi yarıda bırakmak tamamlamamak sonucunun olmaması, vehim üretmeye, takıntı oluşturmaya zemin hazırlar. Bir çocuk oyun oynarken oyunu tamamlamaya ihtiyaç duyar. Parkta, […]
Kardeş kıskançlığı denince, çoğu kimsenin aklına yeni doğan bebekler ya da 3-10 yaş arası çocuklar gelir. Oysa ülke istatistiklerine bakıldığında ya da toplumda gözlem yapıldığında ciddi zarar verici kardeş kıskançlıkları, büyük yaşlarda yaşanmaktadır. Kıskançlıklar özellikle aile mal paylaşım davaları, ortak başlanmış ve sonu hüsran olmuş iş kavgaları ile birlikte daha birçok ailevi problemin oluşum sebebidir. […]