Blog

İki çeşit parçalanmış aile yapısı vardır
Biri bitirilmiş yol ayrımı gerçekleşmiş ve ayrı hayatlarda devam eden dağılmış aile
Diğeri devam eden nikah ile birlikte aynı evde yaşayan dağılmış ailedir.

Yol ayrımı yapılmış ve bitirilmiş evlilikler de çiftler birbirinden bağımsızlaşır ve kendilerine yeni bir düzen oluşturabilirler.
Oysa aynı evde ve dağılmış vaziyette ki aileler için hem yaşam katlanılmaz olmakta hem çocuklar gereğinden fazla yıpranmakta ve etkilenmektedirler.

Boşanmamak için bir çok aile çocukların varlığı için devam edildiğini belirterek; mutsuz oluşlarını, çocukların varlığına atfederler. (Çocukların etkilenme sürecini ilerleyen günlerde paylaşacağız)

Herhangi bir çaba gösterilmeden yalnızca şikayet etmekten hiçbir sonuç alınamaz.

Çiftlerin kendi yaşanmışlıklarına bakarsak; dağılmış çiftler, birlikte var olan ortak noktaları yaşanmışlıkları olmadığı gibi aynı zamanda bireysel olarak kişilikleri de zedelenmektedir.
Sorunlu ve tarafların memnun olmadığı bir evliliği, bitirmek ya da iyileştirmek gerekir.

Gerektiğinde evliliği bitirmenin; dini, ahlaki ya da kanuni açıdan zorluğu yoktur. Taraflar toplum baskısına maruz kalmamak için evlilikten vazgeçmez ve iyileştirmek için bir çaba gösterme gayretinde olmazlar ise tükenmeye ve tüketmeye mahkum kalmakta ve çıkmaz bir döngü yaşamaktadırlar.

Evlilikte AMA olmaz!

Evlilik; nasıl başlatılmalı nasıl devam ettirilmeli ya da gereğinde nasıl sonlanır?

sorularını her açıdan içerisinde barındıran bir oluşumdur.

 

Evliliği iyileştirmek için birincil şart, iyileştirmeyi istemektir!
İkincil olarak evliliğin; başlangıç, süreç ya da sonlandırılması için bakılması gereken yönler vardır. İyileştirmek isteyen her kimse, biraz araştırma yaparak, destek alarak, hakem tutarak, aklını kullanarak ve kalbini dinleyerek çözümler bulabilir.

İyileştirmek için öncelikle sorunun tespit edilmesi, sonrasında ise çözüm için emek ve çaba sarf edilmesi gerekmektedir.

Sorunu tespit etmek için sürekli karşı tarafın kusur ve hatalarını ortaya çıkarmaya çalışmak, suçlamak  zaman kaybettirmektedir.

Evlilik birlikte yürütülen bir oluşumdur.
Ve eşit payda sorumluluklar vardır.
Sadece suçlayarak, birileri bir şeyler yapsın diye bekleyerek istenmeyen hiçbir durumun düzelme ihtimali olamaz.
Kişi kendi hataları ile de yüzleşebilmeli ve eleştirel bir dil yerine daha ılımlı ve yapıcı bir dil kullanmalıdır.
Bu dil bazen sözel bazen görsel bazen hal ve tavırlarla sunulmalı problemleri çözüyor sorunları iyileştiriyor olmayı göstermelidir.

Özellikle yıpratılmış evliliklerin iyileşme sürecinde en önemli durumlardan biri hemen sonuç almak için beklentiye girmek yerine, sabırla ve istikrarla devam edebilmeli ve pes etmemeli, olmuyor denip bırakılmamalıdır.

Mutlu bir evlilik şans değildir.
Mutlu evlilik; özveri, emek, strateji ister.